2 Aralık 2014 Salı

Ve bu sehre veda ederken...

Sen gecerken sahilden sessizce gemiler kalkar yuregimden gizlece...Bu hava bi veda bu sarkiyi doladi agzima.Sahil boyu suursuzca yuruyorum Istanbulda sonbahar sarkisi fisildaniyor biyerlerden kulaklarima suan sacmaliyorum belkide bilmiyorum vedalari hic sevmedigimi daha oncede soylemistim degil mi? Yol mu cok uzadi? Bu kadar buyukmuydu bu sehir? marti sesleri vardi guluslerde ....neyse Tekirdag hadi ben kactim:(((





29 Kasım 2014 Cumartesi


Uzun zamandir bloga ugrayamiyorum sehir degistiriyorum ev tasiyorum.Yeni evim ve butun ayrintilariyla en kisa surede birlikte olmak dilegiyle.

30 Eylül 2014 Salı

başlangıçlar güzeldir ama; zordur...

       

          Gitmek mi daha kolay, yoksa kalmak mı? bilmiyorum bu cevabın ne olduğunu ama; bildiğim bir şey var o da kalbimin suya düşmüş kanadı kırık bir serçe gibi çaresiz çırpınışı.... bitsin istiyorum artık bu süreç her şeyin Allah'ın yazdığı en güzel en hayırlı haliyle sonuçlanmasını istiyorum.
          Dudaklarından tek bir kelime  dökülecek kadar bile gücü kalmaz mı insanın... bu kadar mı yorulur bir beden, bu kadar mı yenik düşer zorluklara? Dik duracak hali kalmaz artık omuzların işte   artık o durumdayım...
          Hani hayatınızda çok güzel anlar vardır yaşadığınız; zaman dursun istersiniz o an, hiç bitmesin yaşadığınız güzellikler...İşte böylesi bir durumda dakikalar saat oluyor size çaresizlik vuruyor en dibe ve sabredemiyorsunuz, akışına bırakamıyorsunuz olayları her şey bir an evvel sonuçlansın istiyorsunuz... hiç kimse kırılmadan hiç kimse gücenmeden göz yaşı dökülmeden...
         

           Hiç sevmedim veda edeni de veda etmeyi de hep kaçtım ayrılıklardan ama; yine oradayım vedaların eşiğindeyim ve korkuyorum birine "Allahaısmarladık" demeye zaten hiç de beceremedim hep güle güle  derdim vedalarda " Güle güle git, güle güle..." göz yaşı dökülmesin ,sarılırken birbirine yürekteki o gizlenmeye çalışılan hıçkırığı hissetmesin hiç kimse...Kısa olsun ayrılıklar ve Allah çok uzak etsin bizlere sevdiklerimizden ebedi olan ayrılığı...
           Verdiğimiz kararlar hep hayırla, mutlulukla, güzelliklerle, tebessümle sonuçlansın.Sevgiler...

19 Eylül 2014 Cuma

sıcacık sonbahar çorbası...


Sebzeli Sütlü Sonbahar Çorbası

Malzemeler

  • 3 adet patates
  • 1 adet kabak
  • 1 adet havuç
  • 1 adet kuru soğan
  • 1 s.b süt
  • 2,5 s.b su
  • 1 y.k tereyeğı
  • 1 çay kaşığı tuz
  • üzerine kuru nane, pul biber.
Hazırlanışı

         Soğanları iri iri doğruyoruz tencereye biraz sıvı yağ alıp azıcık kavuruyoruz daha sonra diğer bütün sebzeleri iri iri doğrayıp soğanların üzerine ekliyoruz birazcık da böyle kavuruyoruz, sonra 2,5 s.b suyu ekliyoruz, tuzunu atıp kaynatıyoruz, kaynadıktan robottan geçiriyoruz ve bir s.b sütümüzü ekliyoruz biraz da böyle kaynatıyoruz bu sırada sos tavasında tere yağını eritiyoruz üzerine nane ve pul biberi ekleyip karıştırıyoruz ocağın altını kapatıp karışımımızı döküyoruz ve sıcacık sonbahar çorbamız hazır. Afiyet olsun...

18 Eylül 2014 Perşembe

küçük şeyler...

         Her ay kendimi mutlu edecek küçük şeyler almayı adet haline getirdim. Her sabah aynı saatte kalk kahvaltıyı hazırla, üzerini giy, işe git, akşama kadar çalış, eve gel, akşam  yemeğini hazırla, sofrayı kur, sofrayı kaldır, ütü yap, temizlik yap, çocukla ilgilen ve hayatın bir çok koşuşturmacasında ayın sadece bir günü baktığım zaman beni gülümsetecek, bulunduğum monotonluktan beni alıp güzel hayaller kurdurup, planlar yaptıracak, hayatın bu yoğunluğunda beni biraz daha ona bağlayacak küçük şeyler almak bana gerçekten çok iyi geliyor.
       Bundan sonra bu küçük şeyleri de düzenli olarak burada paylaşacağım mutluluklar paylaşılınca daha da güzel. Sevgiler...

17 Eylül 2014 Çarşamba

Mine'nin öğlen menüsü...

     Dün öğle arasında  çok maharetli Mine arkadaşımızın davetlisiydik. Tokat'ın en becerikli kızlarından olan,namı yedi cihanı saran arkadaşımızın o güzel ellerinden çıkan birbirinden güzel yemekleri yiyecek olmanın bize verdiği mutlulukla arkadaşımızın evine gittik.

Ve bizim için hazırlamış olduğu bu güzel masayla karşılaştık. Şimdi yarım saatte arkadaşımızın hünerli ellerinden çıkan bu menüyü paylaşacağım.

 Öğle yemeği menüsü

  • Acılı ama; bizim isot ve pul biberiyle daha da acılaştırdığımız bol ekşili nefis kısır.
  • Bayanlarında oturmalarında vazgeçemedikleri kurtarıcısı garnitürlü, yoğurtlu makarna salatası birazcık da Sinem arkadaşımızın ellerinden öptü :)
  • Tavuklı ve peynirli çıtır milföy böreği
  • Kısırın vazgeçilmezi turşu
  • Üzümlü kurabiye
  • Ben yaptım demeyi çok isterdim:) çikolata soslu fındıklı kek.
         O kadar çok yemişim ki dün akşam ve bu sabah kahvaltı da dahil hiçbir şey yiyemedim arkadaşımızın elleri dert görmesin.




Bütün bu yediğimiz lezzetli yemekler bir tarafa en çok hoşuma giden ve beni mutlu eden şey; son zamanların soğuk sanal ortam muhabbetlerinden ve klavyelerin tuşları arasına sıkıştırılmış ilişkilerimizden uzakta sıcacık bir bardak çayı sevdiğim insanlarla karşılıklı yudumlamaktı. Sevgilerle...

15 Eylül 2014 Pazartesi

Yeniden Başlamak Gerek Bazen...

          Evet yine buradayım; bir dönem iyi sarmıştım bu blog işlerine doğum izninde olduğum dönemlerde bebekten arta kalan zamanlarda bütün işim blogla uğraşmaktı ama; doğum izni bitip de işe başladıktan sonra sorunlar üst üste geldi hiç bir şeyle uğraşacak vaktim kalmamıştı bloğa hiç uğrayamamıştım ve benim için ya heptir ya hiçtir hal böyle olunca blogda o güne kadar paylaştığım yayınladığım her şeyi sildim; eee blogda yayınlanmış bir şey olmayınca bloğu ihmal de etmiş olmuyordum içim bu şekilde rahat etmişti. Ancak işleri yola koyup yine blog sayfalarını gezmeye başlayınca sevgili blogger arkadaşların paylaşımları, yayınları bu işe gösterdikleri özenleri, içlerini döküşleri, yazdıkça, yaptıkça rahatlayışları o kadar içime işledi ki yeniden ilham oldular bana ; yeniden başlamalıyım düşüncesini getirdiler aklıma şu anda hayatın farklı bir sürecindeyim bazı belirsizlikleri var ve bunları bekleyiş aşamasındayım umarım bunları zaman içinde sizinle paylaşırım büyük değişimlerin arefesi  hissindeyim.
           Yeniden  başlamışken en son yaptığım ve paylaşamadığım bir kaç şeyle başlamak merhaba demek istedim. Banyom için havlu sepeti ve pamukluk, duvarlarım için çerçeve mutfağım için poşet çay kutusu yapmıştım, severek yapmıştım ve şu anda da severek kullanıyorum belki de birilerine ilham olup bende yeni başlangıçlara vesile olurum.

       Bunlar şu anda duvarlarımda severek kullandığım baktıkça mutlu olduğum çerçevelerim ham maddesi ahşap önce taş rengi akrilik boyayla boyadım, daha sonra krem rengi ve küf yeşili akrilik boylarla üzerine eskitme formu verdim, kuruduktan sonra  rölyef kabartma yaptım, birgün kurumasını bekledim en son olarak da vernikledim.
Bu da ahşap poşet çay kutum aynı şekilde   işlemlerin aynısını bu çaydanlık şeklindeki kutu için de yaptım.
 ve havlu, sabun sepetim.
 Bu da pamuk kutusu banyo için çok kullanışlı oldu farklı renklerde, zevke göre boyanıp baharatlık olarak da kullanılabilir.
Bunlarda benim süslediğim sabunlar şimdilik paylaşacaklarım bu kadar. bundan sonra sık sık görüşmek dileğiyle Hoşçakalın.